Ben klavyeye, monitör bana bön bön bakmakta, bakışmaktayız. Bu satırlar yazılıncayadek bi müddet kesiştik. Bu cümleden sonra tekrar deneyeceğiz. Çok hoşumuza gitti...
İşten eve dönmüşüm...Dün de ihmal ettim bilogumu. ''Daha başından sukoyverirsek olmaz olum.'' dedim kendim kendime...kendim kendime şunu da ekledim.( gizli özneyi de açık ettik görüyo musun. Çok ''ben''cil cümleler oldu.)
'' Anlıyorum yazılası çok şey var ama nereden başlayacağını bilmiyosun. Abi senin vaktinin çoğu nerede geçiyo? İşyerinde. Komedi Dükkanı gibi bi yerde çalışıyosun. Yazsana oradaki tiplemeleri...'' Kendim kendime doğru bişey diyodu. Yazılmalıydılar...Yazılıyolar. Bana değil size yazılıyolar. Yani sizin için...
Özel hayata pek bi saygımdan mütevellit isim kullanmayacağım. İşyerindeki insanları Tipitip sistemine göre sıralayacağım. Giriş için izahatı bol cümleler seçtik. Buyrun sizi gelişme bölümüne alayım...
Tip 1 : İlk duyduğumda '' Allah'ım bu karıyı kim seslendiriyor? demiştim.Sıtma görmemiş, kulak zarının masumiyetine halel getirecek tarzda tiz bi sesi var. O konuşmaya başlayınca ortamı terketmeyi yeğlerim. Yaşı 30'larında, etine dolgun, çirkince bir hanım kendisi...Hanımefendi demedim dikkat ettiyseniz. Efendilikten uzak biri. Sadece hanım. O da sahip olduğu dişilik organıyla ilgili. Ben görmedim.Görenlerin yalancısıyım.İşiyle alakalı vasıflardan uzak ama her defasında birilerine yaptırıp, dört ayak üstüne düşmeyi seven sinir bozucu bi bayan. 10 dakika dinlersen bayan olduğu daha bi netlik kazanır.Bayılmamak için kaçmak lazım.Bir de adını söylesem koparsınız. Bu hantal, yüzügözü etbeni dolu, çirkin kadının o kabaca görüntüsüyle taban tabana zıt bir adı var. Tip1'imiz adıyla namüsemma...
Tip2 : Gerçek hayattan bi Burhan Altintop uyarlaması. Ben de zenginim, benim de param var diye ortalarda dolaşır kendisi. Bu haftasonu Kayseri'ye kayak yapmaya gitmiş. Ancak sezonu açacak miktarda kar olmadığından kayak yapamadan geri dönmüş. Üst baş dökülüyor. Ulan babadan zenginsin. Bok gibi paran var. Ama zevk sahibi olmak başka bişii. Giyinmeyi de öğrensene...
Tip3 : Çağdaş Pollyanna. Herşey çok güzel onun için. Gözüne çomak girse ; Ayy ne güzel bi çomak diyecek neredeyse...Teknoloji cahili... Filaşbelleği pc ye monte edebilen herkese hayranlıkla bakıyor. Bütün tekno işleri kocasına gördürür. '' ay ne güzel bilgisayardan anlayan bi kocam var.'' diye de övünür. Sen çok yaşa Polly abla...Bunlar fırsat buldukça Tip1 ile örgü ve yemek tarifi alışverişinde bulunur, çocukların, kocaların dedikodusunu yaparlar...
Tip4 : Psikopatik bulgular mevcut. Kanlı, kazalı, cinli, perili, paranormal , metafizik bütün olaylar ondan duyulur. Ölümden bahsetmediği tek gün yoktur. Mezarında ters dönenler, içine şeytan girenler, maymuna dönüşen kafirler hakkında anlattıklarını dinleyebilmek sağlam bi irade ister.
Tip5 : İdareci... Yanlış telaffuz ettiği kelimelere bıyık altından gülerken çok yakalanmışlığımız vardır kendisine ama düzeltilen de bir durum yoktur. cigolata, pençere, powpaint, Kırım Kango, yalançı ilk aklıma geliverenler...Bu da Tip2'ye benzer. ''Hanzoyum ama para bende.'' yaşam felsefesini benimsemiştir. Abartmayı, yalanı sever. Biz inanır gibi görünürüz, o bizzat inanır. O kadar yani...
Yok daha fazlasına elim gitmiyo. İşten gelmişim. Kahvemi almışım, sigaramı yakmışım. Kompitürümle sevişme halindeyim ve oturmuş işyerindeki tipleri yazıyorum.Anaaa strese girdim iyi mi...En normalleri benim işte. Varın siz düşünün nasıl bi stres altında ekmek parası kazandığımı...Zor...Yaşamak zor zenaat...Böyle bi işyerinde mutlu mesut olabilmek ne mümkün? Na mümkün...
0 yorum:
Yorum Gönder